Covid-19 Pandemisinde Global* Talepler

COVID-19 Makale SerisiYayın No.3

Covid-19 Pandemisinde Global* Talepler

Covid-19 pandemisi dünya genelinde huzursuzluk yaratmaya devam ediyor. İnşaat sektörü bakımından malzeme ve işgüvü temini, verimlilik, teslim zamanları ve dolayısıyla şirketlerin ekonomik duruu ve iş modelleri pandemi sebebiyle ciddi manada etkilenmeye devam ediyor.

Dünya genelinde inşaat yüklenicileri, pandemi dolayısıyla maruz kaldıkları ilave maliyet ve gecikmelerin idare ve işverenlerce karşılanması açın farklı yollara başvurmaktalar. Avrupa Uluslararası Müteahhitler Federasyonu, EIC, pandemi süresince inşaat sektörüne ilişkin bilgiler toplamaya ve bunları sektörle paylaşmaya devam ediyor.

İnşaat sektörünün böyle bir kriz anından faaliyetlerine devam edebilmesi için bazı ülkeler önlemler almaya başladılar. Örneğin İngiltere’de Construction Leadership Counsel Covid-19 pandemisinden etkilenen tüm tarafların bu pandemi ile ileriki zamanlarda nasıl başedebilecekleri noktasında tavsiyelerde bulunan bir rehber yayınladı.  Bu rehber pandemin etkilerine cevap verebilmek maksadıyla JCT ve NEC sözleşme formlarının nasıl düzenlenmesi / zeyledilmesi gerektiği yönünde tavsiyeler de içeriyor.

Bir diğer örnek ise Filipinlerden. Ülkedeki Çalışma ve İstihdam Dairesi ‘inşaat projelerinde alınan Covid-19 önleme ve kontrol tedbirlerine ilişkin maliyetlerin işveren veya idarelerce karşılanması gerektiği’ yönünde bir karar aldı.

Tüm bunlar olumlu gelişmeler olmakla birlikte, uluslararası ticaret örgütleri, meslek odaları ve hükemetler tarafından, belli ticari bölgelerde veya ülkelerde uygulanmak üzere ortak tedbirler alınmadıkça inşaat sektörü ve üretim bu krizden fazlasıyla etkilenmeye devam edecektir.

Uygulamada karşımıza çıkan ise, tüm bu zorluklara ve ilave maliyetlere rağmen işlerine devam edebilen yükleniciler, Covid-19’un süre ve maliyet açısından projelerine gerçek etkilerini değerlendirmekte zorlanmaktalar. Bunun baslıca nedeni, pandeminin halen sürüyor olması dolayısıyla tüm etkilerinin kestirilmesinin zorluğu.  Geleneksel kayıt sistemleri de ofis ve sahada alınan özel tedbirlerin etkilerini ölçmede yetersiz kalıyor. Her bir hadise (bu örneğin sahada Covid-19’ile mücadele alınan bir tedbir olabilir) ayrı ayrı irdelenmek suretiyle, eldeki tüm vakıa ve deliller değerlendirilerek bir sebep ve sonuç ağı kurulmasını gerekmektedir.

Pandeminin yarattığı tüm zorluklar dikkate alındığında, kayıtların doğru tutulması ve taleplerin doğru tutulan bu kayıtlarla destlenmesine için yeteri kadar zaman ve efor harcamaktansa, yüklenicilerin kaynaklarını işi mümkün olan en kısa süre ve maliyet ile bitirme noktasında yoğunlaştırdıkları görülmektedir.  Bu, kriz anlarında beklenen bir durumdur. Hiç şüphesiz ki bazıları için sorun pandeminin ekonomik etkilerini hesaplamaktan daha vahim durumdadır; bu bir hayatta kalma mücadelesidir.

Diğer taraftan işlerini sürdürebilmek için ek kaynağa ihtiyaç duyan yükleniciler ise hızlı bir çare olarak global taleplere başvurmaktadırlar. Uygulamada sadece bir kaç yüklenicinin global taleplerinde başarılı olduğu ve ek maliyet ile süre tazminine uygun görüldüğünü belirtmek isteriz. Bu özellikle Covid-19 pandemisi nedeniyle yüklenicilerin katlandığı ilave masrafların bir kısmını üstlenmek üzere iyi niyetle hareket eden tecrübeli idare ve işverenlerin bulunduğu projelerde meydana gelmektedir. Bu şekilde hareket eden işverenler genellikle projenin çıkarları için bağlayıcı sözleşme hükümlerini görmezden gelme yetkisine sahip kişilerdir. Ancak bu minvalde hareket edebilen işverenlerin sayısı oldukça azdır. Ytersiz delil ve destek doküman ile global talepler ileri süren yükleniciler dolayısıyla taleplerinin reddedilmesi riskiyle karşı karşıyadırlar.

Bu makalemizde Covid-19 sırasınca yapılan global talepleri ele alacağız.

Global talep/hak talebi nedir?

İnşaat sektörü özelinde ‘Global Talep’ nedir sorusuna cevap veren standart bir tanımlama bulunmamaktadır.  Terminolojik olarak farklı kullanımlar da mevcuttur, örneğin; global talepler, yuvarlanmış talepler (rolled up calims) toplam maliyet talepleri (total cost claims), kompozit talepler. Diğer taraftan inşaat hukuku alanında otorite konumundaki kaynaklar yıllar içerisinde aşağıdaki tanımlamaları önermişlerdir;

İnşaat Hukuku Topluluğu (Society of Construction Law), Gecikme ve Aksama Protokolü (Delay and Disruption Protocol) 2. basım global talepleri şu şekilde tanımlamaktadır:

“Yüklenicinin, bir grup halindeki İşveren Risk Vakaları için tazminat talep ettiği ancak katlanılan zarar ile her bir İşveren Risk Vakası arasında ilişki kurmadığı veya kuramadığı talepler global taleplerdir.” 1

Yakın bir zamanda İngiltere’de görülen  Walter Lilly & Company Limited v (1) Giles Patrick Cyril Mackay and (2) DMW Developments Limited [2012], davasında hakim Bay Akenhead şu şekilde hükmetmiştir:

“Genellikle global talep olarak adlandırılan talepler, yüklenicilerin gecikme ve veya aksamaya sebebiyet veren bir çok potansiyel veya gerçek gerekçeyle birlikte, projedeki toplam maliyet ve işveren tarafından yapılan net ödemeyi ortaya koyarak, gecikme ve aksamanın sebeplerine ilişkin bir tanımlama yapmadan  toplam maliyet ile toplam ödeme arasındaki farkı talep ettiği taleplerdir”

Global talepler ilave süre ve veya ücret için yapılabilir.

İlave süre için yapılan global bir talep genellikle gecikmenin sebebini gösterebilirken , sebet sonuç ilşkisi noktasındaki bağı ortaya koyamaz. İlave ücret için yapılan global talepler ise, yüklenici iddia edilen ilave maliyeti her bir gecikme/aksama hadisesi ile ilişkilendiremez ve böylece tüm bu hadiselerin toplam etkisi olarak planlanan maliyet ile gerçekleşen maliyet arasındaki farkı talep eder.

Covid-19 bakımından incelendiğinde genellikle iki tip direkt maliyet talebi ortay açıkmaktadır;

Covid-19’a ve veya mücadelede alınan tedbirşere bağlı verim kaybı dolayısıyla oluşan maliyetler ve doğrudan tedbirlerle alakalı maliyetler Bir örnekle açıklamak gerekirse, vardiyalar halinde veya sosyal mesafe düzeninde çalışan saha ekipleri verim kayıpları yaratabilecekken, yüz maskesi, el dezenfeksiyonları ve benzeri kişisel koruyucu ekipmanlar dolayısıyla direkt maliyetler de oluşabilir.

Bilinmelidir ki global talepler büyük oranda başarısız olmaktadırlar. Bu sebeple eğer mümkünse yüklenicilerin global talepleri tercih etmemeleri uygun olacaktır. Ancak bunun olası veya mümkün olmadığı durumlarda ise yüklenicilerin aşağıdaki ilkelere bağlı kalmaları önerilmektedir;

 

  1. Sebet-sonuç bağının kurulabildiği kısımları talebiniz içerisinde ayırmaya çalışın
  2. Mümkünse her bir vakanın ayrıca gösterilmesinin imkansız veya elverişsiz olduğunu gösterin
  3. İşverenin aleyhinde yapılan iddiayı bilmesine olanak sağlamak için talep yeterli ayrıntıyı içermelidir
  4. Geçerli bir talep çin diğer tüm sözleşme şartları yerine getirilmelidir
  5. İşverenin sorumlu olmadığı önemli hadiseler talep içerisinden ayıklanmalıdır
  6. Sebep ve talep edilen zarar/gecikmeyi kanıtlamak için yeterli delil sunulmalıdır

 

Yukarıda belirtilen ilkeleri barındıran bir global talebin başarı şansı daha yüksek olacağı gibi, uyuşmazlık çözüm aşamalarındaki incelemeyi geçebilecektir.Global talepler ileri süren taraflar ayrıca talebin yapıldığı hukuk sistemindeki gereklilileri detaylıca incelemelidirler. Bazı hukuk sistemlerinin global taleplere karşı çok temkinli olduğu bilinmektedir.

 

1- Society of Construction Law, Delay and Disruption Protocol (2nd Edition, 2017).

*Bu makalenin kaleme alındığı tarihte inşaat sektöründeki hak taleplerine ilişkin İngilizce’de özel bir kullanım olan ‘Global Claims’ terminolojisinin Türkçe karşılığı bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu terminoloji makale içerisinde Türkçe, Global Talepler  şeklinde kullanılmaktadır.  Global kelimesi yerine Türkçe ‘Küresel’ kelimesinin kullanılması da düşünülebilir, ancak Küresel Talepler şeklindeki bir kullanımın anlam karmaşası yaratabileceği düşünüldüğünden , İngilizce aslına bağlıkanılarak Global kelimesinin kullanımı tercih edilmiştir.