FIDIC Sözleşmelerinde Planlama ve İş Programı (Bölüm 2)

FIDIC Makale SerisiYayın No.2/Bölüm 2

FIDIC Sözleşmelerinde Planlama ve İş Programı (Bölüm 2)

  1. İşbu makalemizin birinci bölümünde planlama konusunun FIDIC Sözleşmelerinde nasıl ele alındığına ve iş programını tarif eden 8.3 maddesinin gerekliliklerine değinmiştik.
  2. Makalemizin ikinci bölümünde Madde 8.3 ve sözleşmede planlamaya ilişkin diğer hükümlerin irdelemesine, uygulamadan örnekler vermek suretiyle devam edeceğiz.
  3. FIDIC Sözleşmeleri, iş programı bakımından Müşavirlere de ayrıca sorumluluklar yüklemektedir. Müşavirin Madde 8.3 ile tanımlanan görevlerinden birisi, iş programının sözleşmeye ve gerçekteki iş ilerlemesine uygunluğunun incelenmesidir.
  4. [Uygulamada Karşılaşılan Durum: Müşavirler kendilerine tanınan 21 günlük süre içerisinde iş programının sözleşmeye uygunluğunu incelemelidirler. Uygulamada Müşavirlerin bu inceleme esnasında sözleşme dışına çıktıklarına ve kapsam dışı düzenlemeler talep ettiklerine tanık olmaktayız. Bu gibi durumlar ihtilafların doğmasına yol açabileceği gibi, hedef/baz programın askıda kalmasına sebebiyet verebilecektir.  Böyle bir sonucun hiç kimsenin çıkarına hizmet etmeyeceği aşikardır.]
  5. İşin süresi ve Yüklenicinin ihbar yükümlülükleri bakımından en önemli şartlardan birisi de yine Madde 8.3 ile hüküm altına alınmaktadır. Buna göre Yüklenici, işleri olumsuz etkileyebilecek, işin süresini geciktirebilecek veya Sözleşme Bedelini artırabilecek nitelikte ileride ortaya çıkabilecek spesifik olaylara ilişkin Müşavire derhal bildirimde bulunmak durumundadır.
  6. İşin süresinde bitirilmesi tüm proje katılımcıların ortak hedefidir. Dolayısıyla, süresinde veya hiç yapılmayan bir bildirim neticesinde gerek Yüklenici gerekse de İşverene açısından istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.
  7. Görüldüğü üzere FIDIC Sözleşmeleri iş programı bakımından Yüklenici ve Müşavirlere bağlayıcı sorumluluklar yüklemektedirler. Söz konusu sorumluluklar tarif edilirken sözleşme tarafından hedeflenen son derece açıktır; i. proje ve hayatın gerçekliklerine uygun şekilde hazırlanmış iş programları, ii. Yüklenici ve Müşavirlerin etkin yaklaşımları sayesinden önceden öngörülebilen gecikmeler ve önlenen ihtilaflar. Ancak ne yazık ki sözleşmenin hedefledikleri ile fiiliyatta olan çoğu zaman birbiriyle örtüşmez. Bu sebepledir ki FIDIC sözleşmeleri aynı zamanda gecikme halinde tarafların hak ve yükümlülüklerini de tarif eder.
  8. Madde 8.4, FIDIC Sözleşmelerinde Yüklenicinin süre uzatımına hak kazandığı durumları belirler ve bağlayıcı hükümler barındırır. Bu madde hükümlerine genel hatlarıyla bakacak olursak; sözleşme tahtında gecikmeye sebebiyet veren veya verebilecek koşulun oluşması durumunda Yüklenici Madde 20.1 uyarınca bir ihbarda bulunmalıdır.[1]
  9. [Uygulamada Karşılaşılan Durum:  Dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi dolayısıyla son dönemde müşterilerimizden aldığımız taleplerin başında süre uzatımı konusu gelmekte. FIDIC Madde 8.4 pandeminin direkt etkilerine ilişkin bir durum içermemekle birlikte, (d) bendinde epidemi dolayısıyla personel ve malzeme temininde öngörülemeyen kıtlıklardan bahsedilmektedir. Uygulamada bu maddenin tam anlaşılmadığı ve iddia edilen kıtlık ile pandemi arasında bir illiyet bağı kurulmadan taleplerde bulunulduğunu gözlemlemekteyiz. Hem talepte bulunan hem de talebe cevap veren bakımından COVID-19 pandemisinin etkilerinin sebep – sonuç ilişkileri gözetilerek incelenmesini tavsiye ederiz. ]
  10. Sözleşme tarafından süre uzatımına hak tanınan durumlar dışında bir olayın meydana gelmesi neticesinde işlerin Tamamla Zamanında bitirilemeyecek derece yavaşlaması ve veya işlerin ilerlemesinin mevcut İş Programının gerisine düşmesi durumunda, Müşavir Yükleniciden alınacak önemlerin de belirtildiği bir raporla birlikte revize iş programı sunmasını isteyebilir (Madde 8.6). Söz konusu önlemlerin alınmasında katlanılacak tüm maliyetler Yüklenici uhdesinde bulunmaktadır. Netice itibariyle Yüklenicinin aldığı önlemlere rağmen işi süresinde tamamlayamaması durumunda İşverenin gecikme tazminatı hakkı doğar[2].
  11. FIDIC Sözleşmelerinde Yüklenicilere süre uzatımı hakkı tanıyan birçok durum söz konusudur. Her bir özel durum için sözleşme hükümlerinin detaylıca irdelenmesi ve sebep – sonuç ilişkilerinin ortaya konması gerekmektedir. Bu özelliklerden mahrum olan Yüklenici talepleri İdarelerce ciddiyetle karşılanmamakta ve göz ardı edilebilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, FIDIC Sözleşmeleri sofistike sözleşme yönetimi prosedürleri içerirler ve bu usullere uymayan tarafın günün sonundan sonuçlarına katlanması kaçınılmaz olacaktır.
  12. [Uygulamada Karşılaşılan Durum: Süre uzatımı ve gecikme tazminatı bakımından Yüklenici, Müşavir ve İşverenin uyması gereken hassas bir prosedür söz konusudur. Yüklenicilerin süre uzatımı talepleri detaylı ve profesyonel şekilde değerlendirilmeden Yüklenici kaynaklı gecikme ve gecikme tazminatı iddiasında bulunulan durumlarla sıklıkta karşılaşmaktayız. Gerek FIDIC sözleşmeleri gerekse de bu konuda kabul gören uluslararası doktrinler dikkate alındığında Yüklenicilerin süre uzatımı taleplerinin sözleşmeye uygun incelemeleri yapılmadan Müşavirler tarafından alınan gecikme tazminatı kararları, DAB ve hakemler tarafından iyi niyetli olarak değerlendirilmemektedir.]
  13. FIDIC Sözleşmelerinde Tamamlama Zamanı/Süresi (Time for Completion) Başlangıç Günü ile başlayıp, işlerin tüm testleri de başarıyla geçmek suretiyle tamamlanması için sözleşmede belirlenen süreyi ifade eder (Madde 8.2). Uygulamada işin süresi olarak tabir edilen bu süre, FIDIC Sözleşmelerinde gün cinsinden belirtilmelidir, örn. Tamamlama Zamanı = 742 gün.
  14. İşin süresi ve planlama arasındaki ilişki minvalinde birkaç önemli hususun altını çizmek faydalı olacaktır. Yukarıda belirtildiği üzere Tamamlama Zamanı/İşin Süresi bir tarih değil, gün cinsinden bir süreyi ifade eder. Dolayısıyla basit bir ifadeyle tamamlama tarihi (completion date), proje planlamasında kullanılan bilgisayar programı[3] aracılığıyla Tamamlama Zamanının işlenmesi neticesinde ortaya çıkan tarihtir. Burada işlenmeden kastımız, planlama programı üzerinden CPM metodu ile kurulan bir şebeke diyagramdaki en son aktivitenin tamamlanma tarihi Tamamlanma Zamanı/Süresi sonudur.
  15. FIDIC Sözleşmelerinde işlerin sözleşme uyarınca tamamlanması ile Müşavir, işlerin tamamlandığı tarihin yazılı olarak belirtildiği bir Teslim Alma Sertifikası yayınlar. Bu sertifikada belirtilen işlerin gerçekte tamamlanma tarihi Tamamlama Zamanından daha ileride bir tarih ise ve Yükleniciye herhangi bir süre uzatımı verilmediyse, İdare gecikme tazminatı hakkı kazanacaktır[4].
  16. [Uygulamada Karşılaşılan Durum: İş programları hazırlanırken Tamamlama Zamanı/Süresine bağlı kalındığını gösterebilmek adına şebeke diyagramlara çeşitli kısıtlamalar eklendiğine tanıklık etmekteyiz. Böyle bir program proje ifası sürecinde farklı komplikasyonlar ortaya çıkarabileceği gibi, muhtemel bir uyuşmazlık durumunda da elverişsiz olarak değerlendirilebilmekte ve uzmanlar tarafından en baştan hedef/baz programlar oluşturulması gerekebilmektedir. Bu gibi durumlara müsaade etmemek adına Yüklenicilerin iş programlarını oluştururken proje takvimlerini (çalışılmayan günler, bayram/tatil vb. de dikkate alarak) ve her bir imalat kalemi için kaynak (işgücü ve malzeme) ihtiyacını itinayla planlamalarını tavsiye ederiz.]
  17. Teslim Alma Sertifikası ile belirtilen işlerin tamamlanma tarihi itiraza açık bir konu olup, herhangi bir itiraz durumunda Yüklenici veya İdarenin sözleşmedeki uyuşmazlık çözümleme usulüne başvurmaları gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, proje katılımcılarının nihai hedefleri tektir; istenen kaliteden ödün vermeden, projeyi hedeflenen süre ve maliyette tamamlamak. Bu hedefe doğru hareket ederken proje ifası esnasında birçok pürüz, beklenmeyen koşul ve engelin ortaya çıkması beklenen bir durumdur. Bu engellerin birlikte aşılabilmesi için FIDIC Sözleşmeleri, tarafların işbirliği içerisinde ve şeffaflıkla hareket etmesi beklentisiyle, uyulması gereken bir usuller silsilesi tanımlar ve bu silsile içerisinde hareket edildiğinde projenin daha etkin bir şekilde yönetilebileceğini öngörür. Usullere uymak zorunluluk olduğu kadar sözleşme ile verilen bir hakkın kullanımıdır.

[1] Madde 20.1 kapsamında verilen ihbarın detaylarına ileriki makalelerimizde değinileceğinden burada yer verilmemiştir.

[2] Madde 8.7 ile tarafların hukuktan kaynaklanan hakları değil, yalnızca sözleşme ile tanımlanan bir haktan bahsedilmektedir. Gecikme tazminatı konusunun sözleşmeye uygulanan hukuk kapsamında ayrıca değerlendirilmesi tavsiye olunur.

[3] Bu programlar İngilizce literatürde ‘Project Planning Software’ olarak geçer ve günümüzde inşaat sektöründe kullanılan birkaç farklı program bulunmaktadır.

[4] İdarenin gecikme tazminatı hakkını kullanabilmesi için sözleşmede İşveren talepleri prosedürlerini takip etmesi gereklidir.

 

MAKALEYİ PDF FORMATINDA GÖRÜNTÜLEMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKE TIKLAYINIZ:

FIDIC_Makale No.2.2